Yüksek hızlı internetin yaygınlığı ile ekonomik büyüme arasında güçlü bir korelasyon bulunduğundan dolayı, dünyanın dört bir yanındaki hükümetler genişband teknolojilerinin yaygınlaştırılmasını teşvik etmek istemektedir. Türk Hükümeti kısa süre önce genişband için iddialı yaygınlaştırma ve kapsama oranı hedefleri belirledi: 2023 yılına kadar 60 milyon aboneliğe ulaşılması (Eylül 2013’teki 33.7 milyon abonelik düzeyinden), çoğu hane veya binaya fiber optik kabloların ulaştırılması [kısaca FTTH (eve kadar fiber) veya FTTB (binaya kadar fiber)] yoluyla her hane için en az 100 Mbps bağlantı sağlanması, yeni nesil mobil genişband teknolojilerinin (4G/LTE gibi) yaygınlaştırılması ve ülkenin telekomünikasyon altyapısı bakımından bölgesel bir merkez haline gelmesi vizyonu. Genişband sektöründe yatırımların teşviki ile rekabetin korunması ve teşviki amaçları arasında nasıl en iyi şekilde denge kurulabileceği hakkında bilgi edinilmesi için Güney-Güney Bilgi Değişimi hibesi ile desteklenen ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ev sahipliğinde düzenlenen bir çalışma ziyareti kapsamında Moritanyalı ve Tunuslu dokuz üst düzey kamu yetkilisi ile birlikte 18-22 Kasım 2013 tarihleri arasında Ankara’daydım. Deneyimler gerçekten de telekom sektöründe rekabet ile yatırımların birbirini desteklediğini göstermektedir ve Türkiye bu konuda paylaşılabilecek oldukça ilginç dersler sunmaktadır.
Türkiye’de genişband sektöründeki yaşanan gelişme sürecinin konuk uzmanların da dikkatini çeken ayırt edici bir özelliği, her ne kadar genişband aboneliklerinin çoğunluğu (yüzde 76’sı) mobil (3G) teknolojiler ile sunulsa da, xDSL teknolojilerinin kullanıldığı sabit teknolojiler için canlı bir internet pazarının mevcudiyetidir. 75.6 milyonluk bir nüfus için yaklaşık 120 aktif İnternet Servis Sağlayıcısı (İSS) mevcuttur – öte yandan Tunus’ta 10.7 milyonluk bir nüfus için sadece 5 İSS bulunmaktadır, 3,6 milyonluk nüfusa sahip Moritanya’da ise hiçbir İSS bulunmamaktadır. Türkiye’de İSS’lerin toplam pazar payı 2010’da %12 iken 2013’de %19.5 olmuştur. Bunun iki temel sebebi bulunmaktadır. Bunlardan birincisi İSS’ler için yetkilendirme sürecinin oldukça kolaylaştırılmış olmasıdır: Bildirim formunun doldurulması suretiyle BTK’ya iletilen bir bildirim ile, Türkiye’deki girişimciler örneğin turistik bir bölgeye hizmet vermek veya restoranlarda ve kafelerde wi-fi bağlantı alanları oluşturmak için bölgesel veya yerel düzeylerde internet hizmetleri sunmaya başlayabilmektedir. İkinci olarak, ulusal mevzuat yerleşik sabit şebeke işletmecisi Türk Telekom’un pazara yeni giren oyunculara iyi davranmasını gerektirmektedir: Türk Telekom rakip İSS’lere bakır erişim şebekesi için kapsamlı ve etkili bir dizi toptan satış teklifi sunmakla ve İSS değişimi için şeffaf prosedürler sunmakla yükümlüdür.
Ziyarete katılan uzmanların özellikle dikkatini çeken bir husus, yerel ağ altyapısında bakırdan fibere geçiş için gereken önemli miktardaki yatırımları destekleyecek şeffaf, öngörülebilir ve istikrarlı bir düzenleyici ortamın sağlanmasında BTK’nın takip ettiği yaklaşım olmuştur (Türkiye’de ultra hızlı genişband bağlantıları için kablo yaygın bir seçenek değildir). BTK’nın benimsediği yaklaşım, ultra hızlı genişbandta yatırım teşviki ile rekabetin korunmasının/teşvikinin dengelenmesi olmuştur.
BTK 2011 yılında aldığı bir kararla, beş yıl boyunca veya fiber internet abonelerinin toplam sabit genişband aboneleri içindeki oranı %25 düzeyine ulaşıncaya kadar yerleşik sabit şebeke operatörü Türk Telekom’u düzenlemeye tabi tutmamaya, Türk Telekom’un da fiber şebekesine eşit koşullarda ve ayrım gözetmeyen bir şekilde toptan erişim (yeniden satış ve veri akış erişimi) imkânı tanımasına karar vermiştir. Rakip İSS’lerin haklarını daha fazla korumak için, BTK ayrıca Türk Telekom’un fibere geçiş bölgelerinde mevcut bakır erişim ağında sunulan toptan hizmetleri sunmaya devam etmesin şartını getirmiştir.
Bunun sonucunda Türk Telekom ve rakip İSS Superonline (mobil şebeke operatörü Turkcell’in bir yan kuruluşu) tarafından yatırımlar hızlı bir şekilde artmış ve iki yıl içerisinde fiber abonelerinin sayısı üç kattan fazla artmıştır. (Aşağıdaki grafikte; kırmızı noktalı çizgi BTK’nın 2011 yılı son çeyreğinde almış olduğu Kurul Kararını temsil etmektedir). Aynı dönemde Türkiye FTTB/H abonelerinin mutlak sayısı bakımından Avrupa’da 12. sıradan 5. sıraya yükselmiştir. Eylül 2013 itibariyle, Türkiye’deki hanelerin yaklaşık yüzde 22’si FTTB/H kapsamındadır (Aralık 2012’de yüzde 14 idi).
Türkiye’de FTTB/H Abonelerinin Artışı (Kaynak: BTK)
Moritanyalı ve Tunuslu uzmanların Türkiye ziyaretinden çıkardıkları ders, rekabetçi piyasaları destekleyen bir düzenleme olduğunda ve düzenleme ultra hızlı genişband gibi yüksek riskli/yüksek ödüllü alanlara özel sektör katılımını arttırmak için yeterince şeffaf, öngörülebilir ve istikrarlı olduğunda yatırımların daha başarılı olduğudur. Tunus’taki düzenleyici kurumda (INT) Direktör olarak görev yapan Bayan Basma Chebbi’nin özetlediği gibi, “5 yıl boyunca veya yüzde 25’lik pazar payına ulaşıncaya kadar tanınan fiber internet için düzenleyici tatil (Türk Telekom’un düzenlemeye tabi olmayan tarifeler kapsamında sunacağı teklif yoluyla erişim sağlama yükümlülüğü ile birlikte) yatırımların uyarılmasına yardımcı olmuştur”. Moritanya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Bakanlığı’nda Genel Müdür olarak görev yapan Mohamed Lemine Ould Salihi ise “bu yaklaşım yaklaşık 1 milyon abonenin yararlandığı rekabetçi bir genişband teklifi ortaya çıkarmıştır” demiştir.
Join the Conversation