Türkiye, dünyada en çok sayıda mülteci barındıran ülkedir. Türkiye'nin ev sahipliğindeki yaklaşık 4 milyon mültecinin 3 milyon 600 bini Suriyelilerden oluşmaktadır. Bu güç durum karşısında ortaklarıyla birlikte Türkiye yardıma muhtaç sığınmacı ailelere para yardımı sağlayan bir program olan SUY - Sosyal Uyum Yardımı programını uygulamaya koymuştur. AB tarafından finanse edilen program Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Dünya Gıda Programı ve Türk Kızılayı tarafından yürütülmektedir.
SUY programı, özellikle, mevcut 4 milyon mülteci içerisinde yer alan en yardıma muhtaç %40'lık kesime ulaşarak temel ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik nakit desteği sağlamayı hedeflemektedir. Belirlenmiş olan bu hedef kitleye uygulamada ulaşılabilmekte midir? Yapılacak nakit desteği için belirlenmiş olan tutar gerçekten de temel ihtiyaçların giderilmesi için yeterli midir? Hazırlanacak olan yeni raporda işte bu soruların yanıtını arayacağız.
Verinin kıt olduğu bir ortamda, hedef kitlenin tespit edilmesine yönelik kıstaslar belirlenirken temel ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumda olanlar hane nüfus verilerine dayanılarak tespit edilmeye çalışılmıştır. Belirlenen kıstaslar arasında hane bağımlılık oranı, çocuk sayısı, aile büyüklerinin hanede bulunup bulunmaması, anne-babanın bekar/dul/boşanmış olup olmadığı, annenin bekar/dul/boşanmış olup olmadığı ve ailede engelli bireylerin de bulunup bulunmadığına göre bir seçim yapılmıştır.
Bu kriterler ışığında haneler destekten faydalanmaya başlamadan önce SUY programı kapsamındaki mültecilerin %76'sının yoksullukla mücadele ettiği ve %12'sinin de yoksulluk sınırında yaşadığı belirlenmiştir. Yerel bakış açısından ise yoksulluk oranlarının İstanbul ve Ege Bölgelerine kıyasla özellikle Anadolu ve Güney Akdeniz bölgelerinde daha yüksek olduğu görülmüştür. SUY programının hedef kitlesinde yer alan mülteciler günümüzde sadece kaynak kısıtlılığıyla değil aynı zamanda gelecekte kaynak-yaratma imkan ve kabiliyetlerini ellerinden alabilecek başa çıkma stratejileriyle de mücadele etmektedir.
Hedef belirleme beklenen faydayı nispeten sağlamakla birlikte yardıma muhtaç durumdaki mültecilerden program kapsamına giremeyenler de olmuştur. SUY programına gelen başvurular içerisinde %23'lük bir kesim yoksul olmakla birlikte programa dahil edilememiştir. SUY programına başvuran ihtiyaç sahiplerinin üçte biri belirlenmiş olan kıstasları karşılayamamıştır. Sonuç olarak, raporda yer alan analiz temelinde paydaşlar program tasarımında gerekebilecek iyileştirmeleri masaya yatırmışlardır. Geçtiğimiz Kasım ayında, hedef kıstasları karşılamamakla birlikte hanebaşı sosyo-ekonomik değerlendirmede yardıma muhtaç olduğu tespit edilen hanelere yerel yönetimler eliyle 'ihtiyari yardım' kararı alınmıştır.
Hanelerin destekten yararlanmaya başlaması öncesinde gerçekleştirilen analizlerle kıyaslandığında, söz konusu parasal destek miktarının gelirler üzerinde ortalamada kayda değer olumlu etki yarattığı raporda belirtilmektedir. Ortalama destek miktarı söz konusu hanenin destek öncesi dönemdeki harcamalarının %51'ine denktir. Bu oran yoksul haneler için %63 düzeyindedir. Diğer bir deyişle, bu desteklerin SUY kapsamında yer alan mültecilerin hayatlarını önemli ölçüde iyileştirme potansiyeli bulunmaktadır. Devam eden çalışmalar kapsamında, şimdiye kadar yapılan yardımların SUY faydalanıcılarının refahına nasıl katkıda bulunduğu değerlendirilmekte, ihtiyaç duyulabilecek program iyileştirmelerine yönelik bilgi derlenmeye çalışılmaktadır.
Bu bağlamda, Dünya Mülteciler Günü bize de hem bugüne kadar yapılanları yeniden gözden geçirmek hem de hala aşılması gereken güçlüklerle tekrar mücadeleye girişmeden önce bir soluklanma fırsatı sunuyor. Türkiye'de olduğu kadar diğer ülkelerdeki mültecilerin yoksulluğunu ve muhtaçlığını azaltmaya yönelik daha iyi koruma ve uyum yardımları sağlamak yönündeki taahhütlerimizi bu vesileyle yineliyoruz.
Join the Conversation